Kapitalizmin Kalbi Amerika’da Toplumsal Muhalefet
2008 mortgage krizinin tetiklemesiyle başlayan Wall-Street işgal eylemlerinin kazanımı olarak, sınıflı toplum, sosyalizm, gelir dağılımı eşitsizliği ve kapitalist sistemin adaletsizliği gibi konular ABD’de geniş halk kitleleri tarafından tartışılmaya başlandı.
Çünkü gelinen noktada, ABD’de gelir dağılımındaki eşitsizlik tüm zamanların en adaletsiz halini almış bulunuyor ve çoğunluğu oluşturan alt ve orta gelir grubu için var olan sistemin sürdürülebilir olmadığı artık çok daha net görülüyordu. ABD’de gelir dağılımının bozulmasının nedenlerine bakıldığında, sosyal politikaların soğuk savaş sürecinden günümüze zayıflatılmış olduğu sonucu çıkar. Cumhuriyetçi Parti’nin 1970’lerden bu yana uyguladığı, zenginlerden daha az vergi alınması, işçi karşıtı politikalar, bütçe açığı bahane edilerek sosyal programların kesintiye uğratılması gibi uygulamaların sonucu olarak gelir dağılımı, alt gelir grubu aleyhine, minimum yaşam şartlarını karşılayamayacak düzeyde bozulmuştur.
Örneğin sendikalaşma faaliyetlerinin zayıflaması sonucu, yaşanabilir ücretler ve çalışma koşulları sağlamak ile ilgili baskı işverenlerin üzerinden kalkmıştır. ABD’de son 10 yılda altgelir grubunun ücretlerinin giderek düşmesinin başka bir nedeni de, hizmet sektörüne göre görece daha iyi ücret ödeyen fabrikaların daha ucuz işçiliğin olduğu ülkelere taşınmasıdır (outsourcing). Bu nedenle işçi sınıfı daha az ücretle hizmet sektörüne kaymak zorunda bırakılmıştır. Son yıllarda ABD gibi gelişmiş ülkelerde, gelişen teknoloji ile emek yoğun işgücüne olan talep düşmüş, yüksek nitelikli işgücüne olan talep artmıştır. Ancak, ABD eğitim sisteminin büyük ölçüde özelleşmiş olması ve yüksek nitelikli işgücüne katılabilmek için gereken üniversite eğitimi ücretlerinin alt ve orta gelir grubunca finanse edilememesi nedeniyle, bu eğitimi finanse edebilecek üst gelir grubu ile alt ve orta gelir grubu arasında nitelik ve kazanç açısından fark daha çok açılmıştır. Buna ek olarak, göçmenlik yasalarındaki eksiklikler nedeniyle, ABD’de emek yoğun işler şirketler tarafından daha az ücret ile çalışacak kaçak göçmenler ile telafi edilmiş, sonuç olarak asgari ücretler gittikçe gerilemiş ve alt gelir grubunda işsizlik oranı artmıştır. Bu duruma paralel olarak, hükümetler ekonomik bozulmanın sorumluluğunu göçmen işçilere yükleyerek vergi ödemeyen şirketleri huzursuz çoğunluğun gözünden uzak tutmaya ve kurtarma faaliyeti adı altında vergileri batan şirketleri kurtarmak için kullanmaya devam etmiştir. Bu politikaların sonucu olarak, şirketler batmaktan kurtulamadığı gibi, Obama döneminde 6 milyona yakın kaçak göçmen ülke dışına çıkabilmiş ancak ekonomide ve alt gelir grubunun ücretlerinde beklenen toparlanma görülmemiştir.
ABD’de alt gelir grubunun yaşam şartlarının iyileşmesi için 15 dolar asgari saat ücreti mücadelesi dünya çapında büyük yankı buldu. Bu mücadelenin öncülüğünü Seattle Şehir Konseyi seçimlerinde fastfood çalışanların bu talebini seçim kampanyasının merkezine koyan Socialist Alternative (Sosyalist Alternatif’in ABD’deki kardeş örgütü) yaptı. Bununla ilgili kampanyalar Wall Street işgal eylemleriyle başlamış olmasına rağmen, Socialist Alternative adayı Kshama Sawant’in 2014’te Seattle’da asgari saat ücretlerinin 15 dolara çıkartılması, zenginlerden alınan vergi oranlarının arttırılması ve ev kiralarının düşük tutulmasına yönelik kampanyası ile Şehir Konseyi adaylığına seçilmesi ile bu konudaki tartışmalarda hız kazandı. Şehir ölçeğinde seçilmiş ilk sosyalist aday olan Sawant, Seattle’da asgari saat ücretin 15 dolara yükseltilmesi zaferinin elde edilmesinde önemli rol oynadı. Bu durumun pratikte sosyalist bir parti üyesi tarafından başarılması nedeniyle sosyalizme karşı soğuk savaş döneminde hükümet tarafından üretilmiş tabular halk nezdinde anlamını yitirmeye başlayarak, halkın örgütlenmesini ve hak arayışını organize edecek sendika gibi kurumlara sempati duyulmasına yol açtı.
15 dolar/saat asgari ücret karşıtlarının eleştiri noktaları, maaş artışının bütçe açığını arttıracağı ve büyük şirketlerin üzerine maliyet yükü bindirerek ABD ekonomisinin rekabet etme gücünü azaltacağı, şirketlerin ucuz işgücü olan ülkelere taşınacağı, sonuç olarak da sosyal politikaları finanse ettiğini iddia eden zengin sınıftan alınan vergiler azalacağı için alt gelir grubunun daha fazla fakirleşeceği yönünde idi.
Bu eleştirilere karşı olarak, Socialist Alternative eşitlikçi gelir dağılımının yeniden tesis edilmesi önündeki en büyük engelin büyük şirketlerin kârlarına kâr kattığı çalışanlar aleyhine olan kapitalist sistemin bizzat kendisi olduğunu ve bunun değişmesi gerektiğini vurgulayarak, şirketlerin devlet vergileriyle kurtarılmasının sonlandırılmasını, şirketlerden alınan vergilerin arttırılmasını, toplu taşıma ağının genişletilmesini ve bunun zenginlerden alınacak fazladan vergi ile finanse edilmesini, küçük işletmelerden ve ev sahiplerinden alınan verginin azaltılmasını, sendikaların, yaşanabilir asgari ücretli işlerin, sağlık, ödenebilir yüksek eğitim gibi sosyal hizmetlerin genişletilmesini ve bu yolla gelir dağılımındaki adaletin sağlanmasının sağlıklı bir ekonominin önceliği olduğunu savundu. Çünkü gelir dağılımındaki eşitsizlik, ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasına, alt ve orta gelir grubundakilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kredi kullanmasına, bunun sonucunda tekrarlayan finansal krizlere, zenginliğin daha küçük bir grubun elinde toplanmasına ve bu grubun politik gücünü arttırarak çalışanların ücretlerini, piyasa fiyatlarını istediği gibi belirleyebilmesine, sonucunda da ekonomik krize neden olur. Kapitalist sistem doğası gereği irrasyonaldir ve sürdürülmesi mümkün değildir.
‘15 Dolar için mücadele!’ kampanyasının sonucu: Mücadele eden kazanır.
Socialist Alternative olarak Seattle’da 15 dolar/saat asgari ücret başarısı geniş kitlelerce kabul gördü ve ulusal çapta birçok bağımsız grup tarafından sahiplenildi. 2 sene öncesinde Boston’da Walmart ya da Staples’in önünde saati 7.15 dolara çalışan işçiler için ve posta hizmetlerinin özelleştirilmeye başlanması nedeniyle işten çıkartılan Amerikan Posta Hizmetleri (USPS) işçileri için direniş örgütlendiğinde 10-15 kişilik gruba alışverişe gelenlerin korna çalarak destek vermesini ile başlayan süreç bugün ABD’de 230 şehre ve dünya çapında 35 ülkeye yayılan bir eyleme dönüştü.
Bazı sol gruplar tarafından reformist olarak adlandırılmamıza ve kampanyamızın Demokrat Parti tarafından gelecek seçimlerden kazanan taraf olarak çıkmak için kullanılıyor olmasına rağmen (Obama’nın ABD çapında asgari ücreti 10 dolara çıkaracağını açıklamasından sonra San Francisco’da Demokrat Belediye Başkanı 15 dolar/saat ücreti 2015 yılında kabul edeceğini açıkladı) Socialist Alternative, büyük şirketlerin çalışanlar üzerinde uyguladığı sömürüye büyük bir darbe vurarak işçiler lehine büyük bir kazanım elde edilmesinde önemli rol aldı.
McDonald’s yönetimi başta 15 dolar/saat asgari ücret kampanyasının işlerini kötü etkilemediğini söylemesine, ücret artışını finanse edemeyeceğini açıklayıp, eylemlere katılan çalışanları isten çıkarmasına rağmen, geçen 1 sene içinde şirketin kârındaki düşüş, halkın gözünde itibarının zedelenmesi ve hisselerinin değer kaybına uğraması nedeniyle Walmart ile birlikte en az ücret alan çalışanlarının maaşlarını arttıracaklarını açıkladı. İşten çıkarılan işçiler işlerine iade edildi.
Socialist Alternative McDonald’s eylemine başladığı 2013 yılında, arkasında henüz kitleler yokken, adeta askeri bir disiplinle kampanya yürüterek işe başladı. Yasalar gereği tutuklanmamak için sürekli hareket eden küçük grup içinde bir organizasyon lideri, 3-4 tane basın mensubu, fotoğrafçı, kameracı; polis irtibat yetkilisinden oluşan 5-6 kişilik sorun önleyici timi, slogan lideri, destek timi, şoför, ceza avukatı, yiyecek koordinatörü; bayraklar, dövizleri taşıyan Socialist Alternative tişörtü giymiş üyelerden oluşan bir ekip ve işbölümü vardı.
Şimdi durum biraz daha farklı, çünkü eylemler Sawant’ın 15 dolar kampanyasında kazandığı başarıdan sonra halk tarafından destek görmeye başladı. Medyanın da ilgisini çekmesi üzerine otoritelerin gözünde barışçıl protestolar olarak değerlendirilmeye başlandı. Artık otoritelerin, 200 ayrı şehirde aynı gün içinde on binler tarafından yürüyüş yapılmasını, fastfood çalışanlarının 230 şehirde ve Yeni Zelanda’da, otel işçilerinin İtalya’da greve gitmesini, 35 ülkeye yayılan gösterileri sempati ile karşılamaktan, bundan sonrasında da ücretlerin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini sağlamaktan başka şansı kalmadı. 15 dolar/saat asgari ücret kampanyası 11 eyalette ve sayısız şehirde çalışanların ücretlerinin arttırılması ile sonuçlandı.
Yeni anket sonuçları Amerikan halkının % 63’ünün 15 dolar/saat asgari ücreti desteklediğini gösteriyor. Oregon eyaletinde 15 dolar/saat asgari ücret kabul edilmek üzere, Minneapolis eyaletinde havayolu işçileri asgari ücretlerinin 15 dolara çıkarılması için imza topladığı için Delta Havayolu şirketi tarafından işten çıkarıldı. İşçiler tepki olarak havaalanına giden yolları kapatıp uçuşları durdurarak Delta’yı felce uğrattılar. Socialist Alternative önümüzdeki süreçte Delta’nın da Mc Donald’s gibi sonucu kabulleneceğini öngörüyor. Philiadelphia’da Uluslararası Hizmet İşçileri Sendikası (SEIU) ve Socialist Alternative fastfood işçilerinin ücretlerinin artırılması konusunda çalışanlara destek veriyorlar. SEIU’nun maddi desteği, kampanyaların sürdürülmesi ve avukat ücretleri için 10 milyon dolar bağışlaması da eylemlerin geniş kitlelere yayılmasında etken oldu. Boston’da Suffolk District asgari ücretleri 15 dolara çıkarmayı kabul etti. Northeastern Üniversitesi’nde maaşı bir işçinin maaşından 117 kat yüksek olan rektöre yöneltilmiş protestolarla işçiler ve öğrenciler birlikte ücretlerin arttırılması için sürekli kampanyalar yürütüyorlar. Siyah Amerikalılara karsı son zamanlarda yaşanan polis şiddetine karşı Socialist Alternative’in yürüttüğü kampanyalar ile 15 dolar/saat asgari ücret için yürütülen kampanyaların birbiri ile bağlantılı hale geldiğini görüyoruz. Polis şiddetine karşı yürütülen kampanyalar çoğunlukla otobanların trafiğe kapatılması ile başlayıp Walmart’a yürünmesi ve ekonomik eşitsizliği polis vahşetine bağlayan konuşmalarla devam ediyor. Amerika’da ırkçılığın ekonomik ve politik olarak kapitalizmin içinde yer aldığı geniş kitleler tarafından gittikçe daha iyi anlaşılıyor. Bu nedenle polis şiddetine karşı yapılan eylemler yukarıda bahsettiğimiz gibi, ekonomik taleplere, özellikle siyahlara reva görülen düşük ücretli işlere ya da işsizliğe karşı bir tepkiye, işçilerin ırksal eşitlik konusunda eylemlerine dönüşüyor. Bunun yanında, ekonomik barınma, kaliteli eğitim ve belediye hizmetleri konusunda siyahların talepleri için otonom eylemler yapıyor olmasına ve 15 dolar/saat asgari ücret eylemlerini benimsemesine şahitlik ediyoruz.
Ayrıca kapitalizmin kalbi Amerika’da Socialist Alternative tarafından yürütülen sınıf mücadelesinin önemli bir parçası olarak 15 Dolar/saat asgari ücret kampanyasının kitleselleşmesi ve küresel ölçekte yaygınlaşması, küçük bir devrimci grubun doğru program ve metotlarla nasıl etkili olabileceğinin en somut bir örneğidir.
*Barış Özdener CWI’ın ABD seksiyonu olan Socialist Alternative’in üyesidir ve şuan Boston’da yaşamaktadır.
Kaynakça:
http://fightfor15.org/april15/main/over-40-countries-worldwide-take-part-in-fight-for-15-movement/
http://www.counterpunch.org/2015/04/16/wage-gains-wont-last-unless-fight-for-15-builds-worker-power/
http://www.theledger.com/article/20150414/news/150419624?tc=ar
http://www.occupy.com/article/fight-15-415-low-wage-workers-prepare-biggest-ever-nationwide-protests
http://www.socialistalternative.org/2014/12/19/uniting-fight-15-ferguson-fury/
http://www.socialistalternative.org/2015/01/12/2015-year-15-minimum-wage/
http://www.socialistalternative.org/2015/04/17/snapshot-movement-fight-15-7-major-cities/
http://thehill.com/blogs/congress-blog/labor/240367-fight-for-15-campaign-success-or-failure
http://www.commondreams.org/views/2015/01/02/strategic-significance-fight-15
http://www.huffingtonpost.com/news/fight-for-15/
http://www.wsj.com/articles/better-than-raising-the-minimum-wage-1432249927
http://en.wikipedia.org/wiki/Income_inequality_in_the_United_States
http://www.forbes.com/sites/timworstall/2013/09/01/the-absurdity-of-a-15-minimum-wage/