Gezi davasında Erdoğan’ın intikamı devam ediyor |Ecehan BALTA

Views 361
Okuma Süresi1 Dakika

Ecehan BALTA, 26.04.2022

2013’te İstanbul’da Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’nın yıkılması ve yerine topçu kışlası yapılması planına karşı kitleler harekete geçti. Daha sonraları “Gezi İsyanı” olarak anılacak olan bu hareket, yaklaşık bir ay boyunca Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca insanın hükümete karşı eylemlerine yol açan ilk kıvılcım oldu.

25 Nisan 2022’de mahkeme, Gezi Ayaklanması’nı finanse etmek ve 2016 darbe girişiminde rol oynamakla suçlanan işadamı Osman Kavala’yı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Üç yargıçtan oluşan kurul ayrıca, diğer yedi sanığı, hükümeti devirme girişimine yardım etme suçlamasıyla 18’er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Gezi “davasında” yargılanan, tutuklanan ve hüküm giyen kişilerin tek bir “kategori” içinde gruplandırılamayacağını vurgulayalım. Muhtemelen bazıları duruşmalar başlayana kadar birbirlerini tanımıyordu bile. Tutuklananların arasında mimarlar, Gezi Parkı’ndaki imar planı değişikliğine dava açan avukatlar, belgeselciler ve STK çalışanları da var.

Şunu da ifade etmek gerekir, bu ağır cezalara çarptırılanlar daha kısa süre önce casusluk, “halkı hükümete karşı kışkırtma” gibi “suçlardan” yargılanmış ve beraat etmişti. Yeniden yargılanmaları ve bu kez en ağır şekilde cezalandırılmaları da Erdoğan’ın yargı sisteminin temsil ettiği burjuva parodisinin açık bir kanıtıdır. Davada bir yargıcın “hiçbir kanıt olmadığı için ceza verilemeyeceği” şeklinde şerh koyması da bu parodinin parodi olduğunun net kabulüdür.  Bu arada basında yer alan bilgilere göre yargıçlardan biri daha önce milletvekili seçimlerinde AKP adayıydı. Sanıkların bahsi geçen yargıcın bu nedenle reddedilmesi istemi “geciktirme taktiği” olduğu gerekçesiyle reddedildi.

Gezi Ayaklanması AKP hükümeti için bir kırılma noktası oldu. İnsanların kendi gücüne inandıklarında neler yapabileceklerini görmelerinde ve fark etmelerinde rol oynadı. Türkiye derin bir ekonomik krizden geçiyor ve önümüzde bir seçim var. AKP hükümeti, yargıçları ve polisi ile kitlelere “Bir daha sakın cüret etme!” mesajı vermeye çalışıyor. Belli ki 2016 darbesinden bu yana kurulan baskıcı atmosfer daha da derinleşecek ve AKP’nin ana motivasyonu solu kontrol etmek ve intikam almaya çalışmak olacak gibi görünüyor.

Bizler, aşağıda hüküm giyen kişiler listesine kendi isimlerimizi de ekliyoruz. 

Çünkü biz de oradaydık, çünkü #BİZ GEZİYİZ!

Osman Kavala

Mücella Yapıcı

Çiğdem Mater

Hakan Altınay

Mine Özerden

Can Atalay

Tayfun Kahraman

Yiğit Ali Ekmekçi

Previous post Azak Taburu’nun Batı’yla İlişkileri ve Putin’in “Anti-Faşizmi” |Giorgos LIGOURIOTIS
Next post Türkiye’deki Akkuyu Nükleer Santrali ve Çernobil’in hayaleti |Nihat HALEPLİ