2012 yılında Kanadalı madencilik şirketi ELDORADO GOLD, bir açık ocak madenciliği projesi ve bir metalurji fabrikası kurmak için Kuzey Yunanistan’daki Khalkidhiki yarımadasında devasa bir dağlık alan (skandal bir fiyata) satın aldı. Böylece Yunanistan’da ilk defa bir açık ocak madeni bulunuyor ve bu, yerleşim yerlerine 3 km, 1 milyon nüfuslu Selanik’e 70 km uzaklıkta!
Planlanan açık ocak işletmesi, asbestle doldurulacak ve saatte (!) bin ton toz meydana getirecek! İyi bilindiği üzere, asbest, kansere neden olur ve Dünya Sağlık Örgütü’ne göre izin verilen sınırı 0 (evet, sfır). Dahası, maden alanı hâlihazırda büyük bir ormansızlaşmaya neden oldu bile ve bölgenin suyunu kirletmeye deva edecek (birkaç ay önce, yakındaki bir nehirde kurşun konsantrasyonunun izin verilen limitin yüzde 985 üzerinde olduğu yayınlandı). Son olarak, söz konusu bölge depreme yatkın bir yer ve zehirli atıklar için büyük bentler inşa etmek de elbette çok büyük bir tehlike içeriyor.
Yunanistan Yüksek Mahkemesi’nin önceki kararı nedeniyle şirket, metalürji fabrikası için siyanür kullanamadı. Bunun üzerine bunlar, yeni “ateşli izabeye dayalı” bir pirometalurjik süreci denemeye karar verdiler. Ama burada ufak bir sorun vardı, o da ateşli izabe işleminin sadece yüzde 0,5’lik arsenik konsantrasyonlu matlar için kullanılabilir olması. Buna karşın Halkidhiki’nin madenleri ise yüzde 8’in üzerinde arsenik konsantrasyonuna sahip bir mat üretiyor!
Bu nedenle, bu yöntem uygulanın uygulanması durumunda, havanın, toprağın, su rezervleri ve nehirlerin zehirle dolması (yalnızca Khalkidhiki çevresindeki köyler ve kasabalar için değil Selanik için de) anlamına gelecektir. Khalkidhiki denizlerle çevrilidir. Selanik’te yaşayan insanlar tarafından gündüz veya hafta sonu gezileri için tercih edilen bir yer olan Khalkidhiki, yaz aylarında yüz binlerce turist (Yunanistanlı ve yabancı) tarafından ziyaret ediliyor.
Bu olgular, Khalkidhiki’de altın madenciliği için “çevre dostu” bir yol olmadığını göstermektedir. İşte bu gerçek, bölgede bu planlara karşı çok büyük bir toplumsal hareket ortaya çıkardı.
2012-13’ten sonra ortaya çıkan Memorandum’a karşı Yunanistan’ı sallayan büyük grev ve diğer hareketlerde bir durgunluk oldu. Bu durum, “tekil meselelerle ilgili” hareketlerin yükselişine yol açtı ve altın madenciliğine karşı mücadele de bu türden mücadelelerin en büyüğü haline geldi. Şuanda bu hareket, on binlerce kişinin katıldığı bir dizi büyük eylemle, 35 bine varan kişinin katıldığı büyük siyasi konserlerle, Eldorado’nun dağlarının etrafında yapılan pek çok protesto gösterisiyle Yunanistan tarihinin en büyük doğa hareketidir. Ayrıca eklemek gerekir ki, yaklaşık 450 sıradan işçi ve genç, hareketin en yoğun olduğu aşamada, protesto gösterilerindeki rolleri nedeniyle (ve yerel grevlere gittikleri için) mahkemelere sürüklendiler.
Altın madenciliğine karşı hareket, Yunan toplumunun daha geniş katmanlarının dayanışmasını kendine çekerek bir odak noktası haline geldi. Ancak hareketin temelini yerel topluluklar oluşturmaktadır. Khalkidhiki’de on bin kişi tarımda, bin kişi balıkçılık ve beş bin de turizmde çalışmaktadır. Tüm bu işler doğrudan, daha başka binlerce kişinin istihdamı ise dolaylı olarak mega-madencilik projesi tarafından tehdit altında bulunuyor. Aslında, eğer bu plan hayata geçerse, Kuzey Yunanistan’ın büyük bir kısmı “madencilik merkezi” olacak ve diğer üretken faaliyetler için çok az bir yer bırakacaktır.
Eldorado Gold gibi şirketler, kendilerini yoksulluğa ve işsizlerin umutsuzluğuna dayandırmayı hedefledikleri için, krizdeki ülkeleri seçiyorlar.
Bunlar, bölgede sosyal destek inşa etmek amacıyla gönüllü bulabilecekleri her aileden bir üyeyi işe almak gibi iyi hesaplanmış bir plana dayanarak projeleri için destek toplamaya çalıştılar. Nüfusun büyük çoğunluğu bu yaklaşımı şiddetle reddetti, ancak madene yakın bazı köylerde şirketin yaklaşımı yankı buldu ve bu köyler, çatışmalı iki kampa bölünmüş oldu.
Yerel halk arasında ilişkiler, devletim kitlesel baskılamasının bir sonucu olarak daha da sertleşti: Özel Kuvvetler şafak vakti evlere dalarak 75 yaş üzerindekiler ve çocuklar da dahil olmak üzere insanları karakollara sürükledi. Şirket ayrıca bölgedeki “lümpen” unsurları da işe aldı ve çalışanlarını yerel harekete karşı “görev gücü” olarak kullandı. “Sarı” sendika liderleri, Altın Şafak‘çı neo-Nazilerle de bağlar kurarak onlarla kamuoyunda birlikte görünmeye başladı. Bunlar birkaç kez protestoculara sopa ve taşla saldırdılar, insanları hastanelik ettiler.
Öbür taraftan SYRIZA hükümeti Eldorado Gold’u bölgeden ve ülkeden atma sözünü maalesef yerine getirmedi. Diğer tüm meselelerde olduğu gibi, reformist stratejileri bu kez de büyük sermayenin direktiflerini kabul etmelerini sağladı. Bekleniyordu ama yine de bu, hareketin büyük bölümü için bir hayal kırıklığı ve yenilgi hissi yarattı. Şimdi Yeni Demokrasi hükümeti, mega-madencilik projesinin ilerleyebilmesi için tüm yasal engelleri kaldırma yönünde daha da hızlı hareket etme sözü verdi.
Egemenler bu toplumsal hareketi hesaba katmadan planlarını yapmakta. Ancak, mücadele henüz bitmedi! Binlerce insan gelişmeleri takip ediyor ve en ufak bir mücadele şansı olduğunu gördüklerinde bunu yapabilir durumda!
Ne talep ediyoruz?
- Eldorado Gold ile olan sözleşme acilen feshedilmeli-, neden oldukları tüm zararı ödemeliler ve yeni bir sözleşme imzalanmamalı.
- Şu anda şirkette çalışan herkes alanın restorasyonu için işe alınmalı.
- İşsizler için iş yaratacak çevre dostu (altyapı, sağlık, eğitim, eko-turizm ve popüler turizm projeleri, tarım, kooperatifler, hayvancılık ve bal üretimi, sanayi üretimi vb.) bir yatırım programı uygulanmalı.
- Kovuşturulan eylemcilere yönelik tüm suçlamalar kaldırılmalıdır.